Kızımın ilk doğum günü, yurt dışından gelen yatılı misafirlerimiz derken bloğu ihmal ettim. Yeni yıla girdik de ilk haftasını tükettik bile. Umarım; sizin ve bütünün hayrına olan dilekleriniz gerçekleşir.
Hollanda’da yaşayan Türk dostlarımız ile yeni yılı birlikte karşılama adetimiz bu yıl da devam etti. En başta fava ve paçanga böreği olmak üzere pek çok çeşit meze, fırında tavuk, kestaneli-bademli pilav, pudingli mozaik pasta mütevazi soframızı bereketlendiren lezzetlerdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde adet yerini buldu, sofra başına toplananlar az olsa da son çeşit yemek “yutuldu”!
Yılbaşı gecesi geleneksel olarak tombala oynamak, belki monopolyde çekişmek eğlenmek için tercih ettiğiniz eğlencelerdi. Biz ise onu yuttuk. İç Anadolu’da yaygın olarak tüketiliyor. Gelini olduğum Ankaralı Ailem tarifi ihtiyaçlara göre modifiye etmiş. Sadece yılbaşı gecesi değil, kalabalık toplantılarında da eğlencesine tüketiyorlar. İşte bu yüzden Defne Kızım’ın doğum günü kutlamasını da arabaşı çorbası içerek sonlandırdık.
Tavuk suyuna çorba ve pişirilen hamurdan oluşan arabaşı çorbasının Araplar ile ilgisi yok. Yemek arası yendiğinden “ara aşı” olarak anılırmış zamanla arabaşı olmuş. Fark ettiyseniz çorbayı içmekten değil yutmaktan söz ediyorum. Çünkü özel olarak hazırlanan hamur baklava dilimlerine kesiliyor, tavuk suyuna çorba ile ıslatılıp ısırılmadan bütün olarak yutuluyor. Çorba başına toplananlar, en çok hamur dilimini kim bir kerede yutacak diye iddiada bulunuyor, herkes maharetini ortaya koyuyor. Bu arada hamur dilimini çorba içine düşüren cezalı oluyor. İtiraf ediyorum, yutkunma ile ilgili sıkıntım olduğundan şimdiye dek bir dilimi bile yutamadım. Bizim evin medarı iftiharı eşim, ayrıca ailenin rekortmeni o.
Arabaşının çorbasını yapmak gayet kolay, maharet hamurunu tutturmakta. Tepsiye dökülüp soğuduğunda çatlamayan, baklava dilimi kesildiğinde tepsiden kolayca çıkan, ele alındığında jöle gibi titreyen bir hamur elde etmek gerekiyor. Bizimkiler göz kararı yapıyor ancak her zaman tutmuyor. Bu nedenle ilk yapışımda internetteki tariflere rağbet ettim ve sonuçtan memnun kaldım. İş 10-15 kişilik hamur yapmaya gelince o tarifi 2-3 katını çıkarmak işe yaramıyor, tecrübe ile sabittir. Bu nedenle size 5-6 ve 10-15 kişilik olmak üzere iki çeşit malzeme miktarı vereceğim. Yapımı ise aynı.
Arabaşı Çorbası
Malzemeler (5-6 kişilik)
- 5 su bardağı su
- 1 tepeleme su bardağı un
- 1 tavuğun göğsü ve sırtı
- Tuz
- Acı biber
- Limon
Malzemeler (10-15 kişilik)
- 16 su bardağı su
- 4,5 su bardağı un
- 1 iri tavuk
- Tuz
- Acı biber
- Limon
Yapılışı:
Önce hamuru dökün ki sertleşsin ve yeneceği zaman soğuk ve tepsiden çıkabilir olsun. Çorbasını yemeye yakın yaparsanız makbuldür. Böylece kaynar haldeyken sofraya getirebilirsiniz. Adet, hamurun soğuk, çorbanın kaynar olması.
Suyun yarısını tencereye kaynamaya alın. Diğer yarısını da un ve tuz ile karıştırın. Hamurun tuzu anlaşılmayacak ölçüde olmalı. Esas tuz miktarı çorbada olacak. İyice çırpın, hatta mikserle karıştırın, süzgeçten geçirin ki kesinlikle topaklanmasın. Tenceredeki su kaynamaya yakınken un bulamacını azar azar dökün, çırpma teli ile de karıştırmayı sakın ihmal etmeyin. Bundan sonrası orta ateş üstünde hamuru hep karıştırmayla geçecek. Hamur kaynadığından itibaren karıştırarak en az 15 dakika kadar (süreyi canınız sıkıldı diye az tutmayın!) pişirin. Dibinin tuttuğunu fark edeceksiniz ancak yanmayacak.
Hamuru dökmek için öyle tepsi seçin ki hamur döküldüğünde yaklaşık 2 cm yüksekliğinde olsun. Cam veya metal tepsi kullanabilirsiniz sorun değil. Ancak önce hamurun yapışmaması için tepsinin içini sudan geçirip fazlasını süzün. Pişen hamuru bekletmeden tepsiye dökün. Onu sağa sola sallayarak her yana eşit yükseklikte dağılmasını sağlayın. Oda sıcaklığında soğumasını bekleyin. Ardından soğuk bir ortamda beklemeye alın. İç Anadolu’nun geceleri malum soğuk. Bu nedenle balkonda beklemeye alan da çok.
Tavuğu parçalara kesin, ciğerleri varsa çıkarın yıkayın. Az kişiye yaptığınız ölçüde 5-6 su bardağı su ve damak tadınıza uygun miktarda tuz koyarak etler kemiklerden ayrılana dek pişirin. Çok kişiye yaptığınız ölçüde ise 15 bardak kadar su ile haşlayın. Sonra tavukları tencereden çıkarıp ılındıktan sonra kemiklerinden ayırın ve didikleyin, tekrar tencereye alın. Üzerine varsa birkaç acı kuru biber kırın. Yoksa acı pul biber serpin, beklemeye alın. Bizim ailenin farkı burada. Özellikle Yozgatlılar çorbaya salça ve un koyuyor. Bizimkilere göre bu çorbayı ağırlaştırıyor ve hamuru yutmayı zorlaştırıyormuş.
Servis zamanı hamuru baklava dilimi olarak kesin. Ortadaki parçaları yanlardakilerin üzerine çıkarıp çorba kasesi için yer açın. Limonu da sıkıp bardakta sofraya götürün. Arabaşı yutacaklar diledikleri kadar eklesinler. Sofrada arabaşı yutma eğlencesi devam ederken birinin çorbayı kaynar tutmak için sorumluluk alması gerekiyor. Biten çorbaya kaynarından ilave yapması görevi oluyor.