Ramazan ayının ardından bayram tatilinde, hüznü, üzüntüyü ve sevinci bir arada yaşadığım günlerim oldu. Bunlara geçmeden önce “kamera arkası” bilgiler aktarayım!

Meğer bloğa her gün giriş yapmak ne zormuş? Bunu becerebilenleri sevgiyle kucaklıyorum. Evet her gün yemek yapıyorum ancak bunların bir kısmı aynı çeşitler oluyor. Oysa Ramazan’da her gün değişik en az bir çeşit yaptım. En çok da çorba; soğuk, sıcak, sebzeli, bakliyatlı, domatesli vb. envai çeşit çorba.

Bunları itinayla sunup görüntüleme kısmı ise yemek bloggerlarının bildiği üzere ayrı emek gerektiriyor. Evim, Mudo Concept, Esse ve Güral Porselen’den alınmış ikişer parçalık çorba kaseleri ve kumaş peçetelerle dolu! En zevkli kısım, blogger arkadaşlarımdan topladığım Ramazan anılarını aktarmak oldu. Genellikle güldüm, eğlendim, kimi zaman da özlem duydum, ağladım, onları yayınlarken.

Arada evin dışına çıkıp gezdim de tabii: Maggi iftar yemeğinde Sahrap Soysal’la Armada Hotel’de biraraya geldik; Philips Airfryer ile City Cooks’ta Osmanlı Mutfağı’na özel yemekler yaptık; EKS Mutfak Akademisi’nde de İglo ile pratik lezzetler eğitimi aldık.

Maggi ekibi, sevgili Sahrap Soysal ve blogger arkadaşlarımın biraraya gelmesi benim için mutluluk vericiydi. Buluşulan mekan Sultanahmet’te Armada Hotel olunca sevincim katlandı. Buranın havası beni hep büyülemiştir. Mutlaka gitmenizi öneririm, teras keyfini kaçırmamalısınız.

Fasıl eşliğinde iftarımızı yaptıktan sonra sabırsızlıkla beklediğim ana ulaştım. Masanın ortasında süzülen bakır semaverde demlenen çayı yudumladım. Sahrap Hanım o akşam taa Bodrum’dan kalkıp geldi. Enerjisine hayranım, bir araya geldiğimizde pozitif enerji yükleniyorum. İş ahlakını, hayata bakış açısını beğeniyorum. O akşam yeni projelerinden, internet dünyasında olan bitenlerden, yemek bloggerlarının tariflerini ve fotoğraflarını izinsiz kullanan sitelerden söz ettik, dertleştik. Keyifli buluşma için emeği geçenlere teşekkürler.