Lezzet-İkram bloğunun sahibi Sevgili Seda Yazıcı’yı yazın İstanbul’da görmek ne mümkün. Gerçi çok uzaklarda değil ama özlüyoruz işte, şerzenişte bulunmamın sebebi bundan. Avuntumuz küçük hanımın doğayla içiçe bir yaz geçiriyor olması.
Ramazan anılarımızın pek çoğu çocukluğumuza dair. Peki yeni nesil ne yapıyor bu konuda, merak ediyor musunuz? Seda’m, küçük hanımın Ramazan anısını aktardı: “Çocukluğumda ben de bayılırdım evin büyükleriyle sahura kalkmaya. ‘Ben de oruç tutacağım’ diye tuttururdum. Annemde öğlene kadar tuttururdu, akşamı zaten edemezdim 🙂 Öğlene kadar bile olan zamanda yerlere yatardım açlıktan 😉 çocukluk işte… Şimdilerde kızım kalkıyor bizimle sahura. ‘Ben de oruç tutacağım’ diyor, ama sabahleyin Nutella kavanozunu görünce aklından uçup gidiveriyor oruç ;))”
Tatlı, küçük hanım işte 🙂 Allah anasına babasına bağışlasın, sağlıkla büyüyüp serpildiğini, mutluluklarını ve başarılarını görürler umarım.
Salatalık ve yoğurtla hep cacık yapacak değiliz ya. Onlar biraz form değiştirdiler ve soğuk salatalık çorbası oldular. İftarı bu çorbayla açıyoruz sonra da sebzeyle eti bir araya getiren Seda’mın tarifi bulgurlu kıymalı taze fasulyeyi yiyoruz. Kütahya yöresinden valigülü köftesini mutlaka bir kez olsun tatmalısınız. Sonra vazgeçemeyeceksiniz kanımca. Tatlı içinse hazıra konacağız desek yeridir. Hazır mousse, beze ve meyveleri bir araya getirerek gayet çikolatalı bir kapanış yapacağız.