Pazarcıların Bazısı Neden Odun Testeresi Kullanır?

Son yıllarda beni bir kabak merakı sardı, sormayın gitsin. Özellikle balkabağıyla çeşit türlü yemek yapasım var. Onu sadece tatlı yaparken kullanmak haksızlık gibi geliyor. Bu yüzdendir ki blogta tatlısından önce balkabağı çorbası tarifini yayınlamıştım. Bu arada evde tabak tabak kabak tatlısı pişerken tarifini vermemek de olmazdı.

Araştırmacı kişiliğim, balkabağı ve kestane kabağı arasındaki farkı ortaya koyarak işe başlamama sebep oldu. Balkabağı, ağırlığı 15-25 kg arasında boynu uzun, dışı turuncu, içi de amber sarısı-portakal tonlarına sahip hoş kokulu bir kabak. Amerikalılar, bu kabak türüne ‘squash’ adını veriyor. Balkabağı, gerek rengi ve gerekse lezzeti nedeniyle tatlı yapmaya çok uygun. Bununla birlikte sıcak yemeklerde de değerlendiriliyor.

Kestane kabağından ise en sevilen tatlı çeşitlerinden biri olan kabak tatlısı yapılır. İşte bu kullanımından dolayı kestane kabağına halk arasında çoğu kez balkabağı adı yakıştırılır. Ağırlığı bazen 50 kilograma ulaşan meyveleri iri, dilimli ve basık yuvarlak biçimlidir. Grimsi beyaz renkli kalın kabuğunun içindeki etli bölümü turuncu renkli ve çok lezzetlidir. Kestane kabağının hem kabuğu, hem de eti öylesine serttir ki soyup, dilimlemek için çok güç harcamak gerekebilir. Rastlamışsınızdır, bazen pazarcılar bu kabakla başa çıkabilmek için odun testeresi kullanır.

Balkabağı, kestane kabağına göre daha az dayanıklıdır. Kestane kabağı bir yıl bozulmadan saklanabilirken balkabağını 2-3 ay içinde tüketmemiz gerekiyor. Kabak bir sıcak ve ılıman bölge bitkisi olup, Avrupa’ya Amerika’dan gitmistir. Ülkemize ise 17. yüzyılda gelmiş, Anadolu iklim şartlarına uyum sağlamış ve hızla çeşitlenmiştir.

Bu kadar bilgi edindikten sonra artık tarifimize geçebiliriz:

 

 

Kaynaklar:
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=10205557&yazarid=123
http://www.haznedaroglukonagi.com/detay.asp?cat=504