Hobi denizciliği ve yelkenciliği öylesine yoğunmuş ki yerel yönetim konuya el atmış ve “korunaklı barınma” imkanı yaratmak için toprağı kaldırıp denize çevirmiş.
Kimileri yüzen evlerde yaşamayı tercih ediyor. Buz tutmuş deniz altında kalan evin katı nasıl ısınıyor acaba, doğrusu çok merak ettim.
Hollanda gezimiz sırasında bu yemyeşil kasabada uzun süre konaklama imkanı bulduk. Sokakta hiç tanımadığınız kişilerin selam vermesi, huzur veren sessizliği, şirin evleri, su kanalları, mini hayvanat bahçesi ve çok daha fazlasıyla gönlümde yer etti.
Hollanda’nın genelinde olduğu gibi su kanalları kasabayı çepeçevre sarıyor. Yazın ulaşım için kanallarda tekneleri kullanıyorlar. Kışın tekneler buz içinde hapsolmuş sıralarının gelmesini bekliyorlar.
Medemblik, Hollanda’nın çok eski yerleşim bölgelerinden biri. Evlerin üzerinde, yapıldıkları yıllar yazıyor. İşte 1800’lü yıllarda yapılmış, hizaları farklı evler.
Kasabanın içinde, bakımı gönüllüler tarafından yapılan mini bir hayvanat bahçesi var. Hemen evlerin yanında, çitlerle ayrılmış yeşillik alanda; keçiler, atlar, koyunlar, tavus kuşu, kazlar, ördekler, domuzlar, tavşanlar ve fareler bir arada.
Medemblikliler, buraya gelip hayvanları doğal ortamında görüp sevip besleyebiliyorlar. Hollanda’da sürekli keçi görmekten çok memnun oldum. Onlar da insanlara öylesine alışmışlar ki peşinizden ayrılmıyorlar.
Ve Hollanda’nın simgesi yeldeğirmenlerinden birine Medemblik’te de rastladım.
Buna ne dersiniz? Yeldeğirmeninin bekçisi alışılagelenin aksine bir keçiydi! Çok tatlıydı, nezaketen yuvasından çıktı. Üstelik soğuktan tirtir titremesine rağmen.