Sideways

Rex Pickett’in aynı adlı romanından başarıyla uyarlanmış –ki En İyi Uyarlama Senaryo Akademi Ödülü sahibi- şarap kültürünü ve hayatın iniş çıkışlarını aktaran bir film Sideways.

Miles ve Jack, orta yaşa gelmiş olmalarına rağmen hala hayatlarını istedikleri düzene oturtamamış iki eski arkadaşlar. 2 yıl önce boşanmasına rağmen hayata uyum sağlayamayan, İngilizce öğretmenliği yaparken yazar olmayı umut eden Miles, üniversiteden arkadaşı, eski pembe dizi ve reklam oyuncusu Jack’i, sık sık ziyaret ettiği Kaliforniya Santa Ynez vadisindeki üzüm bağlarında geziye çıkarır. Miles’ın amacı; iyi şaraplar tadıp lezzetli yemekler yiyip golf oynayarak Jack’e kutlama hediyesi vermektir. Jack ise bir hafta sonra yapılacak düğünü öncesi son kez özgürlüğün tadını çıkarıp Miles’ı da buna ortak ederek çapkınlık yapmak arzusundadır. Şarap garsonu Maya ve şarap tattırıcısı Stephanie, kısa sürede bu gezinin parçası haline gelir.

Gösterime girdiği yıl aday olduğu ve kazandığı ödüllerle adından sık sık söz ettiren film, Santa Ynez turizmine sağladığı katkı, Pinot noir ve Merlot  satışlarına etkisiyle de dikkat çekti. Filmin gösterildiği yıl, Miles’in öve öve bitiremediği Pinot noir satışları yüzde 16 artış sağlarken Merlot satışları ise yüzde 2 düştü.

Miles’ın Pinot Noir sevgisinin altındaki nedenleri filmin ortalarına doğru kendi ağzından dinliyoruz: “ Yetiştirilmesi zor. Kalın kabuklu, erken olgunlaşıyor, sürekli bakım istiyor. Dünyanın gözden uzak yerlerinde yetişiyor. En sabırlı, tutkulu bahçıvanlar yetiştiriyor. Onun verebileceklerini anlamak için zaman ayıran üreticiler onu en iyi şekilde değerlendiriyor. Tadı akıldan çıkmaz, gezegenin en eski lezzeti.”

Miles’ın romantik bir ilişki yaşadığı Maya şarapta ne buluyor dersiniz? “Aslında şarabı düşünmeyi severim. Nasıl canlı bir şey olduğunu. Üzümlerin yetiştiği yıl olanları düşünmeyi severim. Güneşin nasıl parladığını, yağmur yağıp yağmadığını. Üzümleri yetiştirip toplayan insanları düşünmeyi severim. Eğer yıllanmış bir şarapsa kaç tanesinin ölmüş olduğunu. Şarabın sürekli gelişmesini severim. Bugün açtığım şişenin başka bir gün açsaydım nasıl farklı olacağını. Çünkü bir şişe şarap canlı bir şeydir. Sürekli gelişir ve karmaşıklaşır…”

2004 Altın Küre’de En İyi Film Ödülü’nü de alan Sideways, şarap kültürüne girişi sağlıyor. Film mekanı olarak dünya çapında şarap imalathaneleriyle ünlü Kaliforniya Santa Ynez vadisinin seçilmesi elbette şaşırtıcı değil. Gezinin ilk durağında Miles’dan gözlemleyip,  koklayıp, içerek şarabın nasıl tadılacağını öğreniyoruz. Sadece bir şarap veya üzüm çeşidinin bile şarap tutkusu yaratabileceğini anlıyoruz. Şarap mahzeni veya koleksiyonu, tutkunlarının şaraba yaklaşımları hakkında işaretler içeriyor. Miles, Maya, Jack ve Stephanie’nin çıktıkları yemekte masaya gelip giden şaraplarla, her yemekle ayrı şarap içildiğine tanık oluyoruz.

Bu filmi şaraba ilgi duyanlara, sevdikleri bir şarabı yudumlayarak izlemelerini öneririm. Miles’ın beğenisini dikkate alarak bir ara Pinot Noir içeceğim ama öncelikli tercihim; çiçeksi, çeşitli meyve (turunçgiller, şeftali, kayısı), bitkisel (yeşil biber, kuşkonmaz), vanilya, tereyağı, baharat (karanfil) aromaları içeren Sauvignon Blanc olacak.

Yönetmen      : Alexander Payne

Senaryo          : Alexander Payne, Jim Taylor

Oyuncular       : Paul Giamatti, Thomas Haden Church, Virginia Madsen, Sandra Oh

ABD-Macaristan yapımı, 2004