27 aylık kızım Defne ile katıldığımız ilk İstanbul blogger etkinliği OMO markasına kısmet oldu. OMO, 10 yıldır dünya çapında “Kirlenmek Güzeldir” diyerek, çocuk gelişimi, modern ebeveynlik ve çocukların kendi ayakları üzerinde durmaları konularında anne ve babalara ilham veriyor.

Markanın PR ajansı Sobraz’ın organize ettiği, SALT Galata’da düzenlenen etkinlikte, “Hadi Hareketlen Kirlen Öğren” kampanyası kapsamında “Öngörülemeyen Geleceğe Çocuk Yetiştirmek” konusunda; Unilever Deterjan Kategorisi Sorumlu Marka Müdürü Ercan Solmaz, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Prof. Dr. Yankı Yazgan, Aktif Yaşam Derneği kurucularından Mehmet Ali Çalışkan ve marka elçisi Demet Akbağ ile sohbet etme olanağı bulduk.

“Lekeleri çıkarmak işimizin kolay yanı, geleceği şekillendirmek için çalışıyoruz” diyen Unilever Deterjan Kategorisi Sorumlu Marka Müdürü Ercan Solmaz sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklarını geleceğe hazırlarken ebeveynlerin yaşadıkları kaygılardan birinin de, hayatın hızlı değişimi olduğundan yola çıkarak konuyu bir araştırma ile somutlaştırdık Araştırmaya katılan annelerin %69’u ‘Çocuğumu bugünden daha zor bir gelecek bekliyor’ derken katılımcıların %70 çocuklarını geleceğe hazırlamak için kendilerini ve imkânlarını yeterli görmediklerini belirtti. Annelerin % 60’ı çocukları için gelecekte hangi vasıfların iyi olacağını kestiremediklerini ve belirsizlikle karşı karşıya olduklarını belirtti.”

Peki hislerimiz bu iken çocuklarımızı nasıl yetiştireceğiz? OMO’nun kampanyasında destek aldığı uzmanlar der ki; çocuklarımızın etraflarındaki dünyayı kendilerinin keşfetmelerine, öğrenmelerine ve anlamalarına imkân sağlamalıyız. Bu öğrenme yöntemine ‘yaparak – deneyimleyerek öğrenme’ deniyor.

Prof. Dr. Yankı Yazgan yaparak – deneyimleyerek öğrenen çocukların kazanımlarını şöyle açıkladı: “Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak istiyorsak, onlara değişime adapte olabilme, uyumlanma ve koşullar karşısında esnek olabilme yetkinliklerini kazandırmalıyız. Yaparak – deneyimleyerek öğrenme çocukların değişim içinde yollarını bulabilmeleri için ihtiyaç duydukları temel yetkinliklerin edinilmesine ve gelişmesine  yardımcı olur. Çocukların bu yöntemle kazanacakları ve onları geleceğe hazırlayacak yetkinlikler arasında kendini tanıma, empati, iletişim becerileri, motivasyon, hedef belirleme, geleceği planlama, sorun çözme, öfke – stres – zaman yönetimi, sabır ve uzlaşmacılık yer alır. Çocukluktan itibaren bu tür yetkinlikleri gelişmiş olan bireyler, farklı durumları yönetmek için çocukluklarından getirdikleri bu yetkinlikleri kullanırlar.”

Çocukları geleceğe hazırlama çalışmasında yer alan Aktif Yaşam Derneği kurucularından Mehmet Ali Çalışkan, hareketsizliğin “yaparak-deneyimleyerek öğrenme” modelinin önünde bir engel olduğuna vurguladı. Bu öğrenme modelinin çocuğun çevresiyle birebir etkileşime girmesiyle ilgili, çocuğun dünya ile etkileşime girmek için kullandığı yöntemin ise oyun olduğunu söyledi. Çalışkan; “ Çocuk oyun oynarken farklı düşünmeyi, karar vermeyi, paylaşmayı, sosyalleşmeyi, problem çözmeyi ve daha pek çok şeyi öğrenir. Ancak Türkiye’de çocukların hareket etme karnesine bakınca endişe verici bir tablo görüyoruz. Kızların %85’i, erkeklerin %94’ü günlük önerilen adım sayısını geçmiyor. Üstelik hafta sonu çocukların hareket etme oranları daha da düşüyor.  Ne acıdır ki hareketsizliğin neden olacağı tek sorun obezite sanılıyor. Çocukların hareket etmemesi oyun oynamadıklarını, dünyayı keşfetmek için çaba sarf etmediklerini gösteriyor ki bu hem deneyimleyerek öğrenme hem de zihinsel gelişim fırsatlarını kaçırdıkları anlamına geliyor.” dedi.

Demet Akbağ, OMO’nun anne ve babalara, yaparak-deneyimleyerek öğrenmenin önemini aktarmak için yürüteceği çalışmalara destek verecek. Akbağ bu işbirliği hakkında şunları söyledi “Bu çalışmanın içinde yer almak bana şanslı bir çocuk olduğumu bir kez daha hatırlattı. Sokak oyun bahçemizdi, etrafta gördüğümüz her şeyi mahsusçuktan bir şeye benzetip bir oyun kurardık. Günlerimizi düşe kalka, kire pasa bata çıka geçirirdik ve çok eğlenirdik. İyi ki ailemiz bizi böyle yetiştirmiş diyorum aksi olsa bugün bambaşka bir insan olabilirdim. Ben de kendi çocuğumu büyütürken hayatı kendi keşfetmesi için ailemin yolundan gittim.  Tüm anne babalara da aynısını tavsiye ediyorum. Bırakın çocuklar çocuk gibi yaşasınlar, her şeyi bizden öğrenmek zorunda değiller kendi keşiflerini yapsınlar.  Beni ben yapan çok şeyi çocukluğumda cebime koyduğumu daha da iyi anlıyorum. Bugünüm için çocukluğuma teşekkür ediyorum.”

OMO “Hadi Hareketlen Kirlen Öğren” kampanyası kapsamında Aktif Yaşam Derneği tarafından hazırlanan ve Prof. Dr. Yankı Yazgan tarafından desteklenen bir çalışma için düğmeye bastı. Çocukları geleceğe hazırlayan beceri ve yetkinliklerin gelişmesine destek olacak 100’e yakın oyun önerisi hazırlanıyor. Ayrıca çocukların ev dışındaki oyun ihtiyaçlarına dikkat çekmek için Mayıs ayında İstanbul’da büyük bir şenlik düzenlenecek.

Yanılmıyorsam etkinliğe katılan bloggerlardan sadece ben İstanbul dışında yaşıyorum. Oturduğumuz Ankara da büyük şehir, ancak çocuk yetiştirirken İstanbul’daki ebeveynler kadar endişeli değilim. Defne’yi bahçeli, müstakil evin verdiği imkanlardan faydalandırabiliyor olmaktan mutluyum. Sitemiz içindeki gezilerimizde; ağaçlara sarılıyoruz, çiçekleri koklayıp yapraklarını okşuyoruz, kediler ve köpekler ile arkadaşlık ediyoruz, böceklere yol veriyoruz, yağmur yağarken mis gibi toprak kokusunu içimize çekip sakinlik içinde sesini duyuyoruz. Salatalık ve domatesimizi dalından koparıp yiyoruz.

Prof. Dr. Yankı Yazgan, deneyimsel öğrenmede duyuların kullanımının önemli olduğunu vurgulamış, duyuyu adlandırmak, beyinde etki bırakmasını sağlamak, mutluluk hissi yaratmak gerekir demişti. Defne ile bunu yapabiliyoruz görünüyor.

Şimdiye dek aktardıklarımı sakin sakin dinlerken, yanımızda getirdiğimiz çeşitli yaşlardaki çocuklarımız da özel atölye çalışmasında deneyimsel öğrenmenin tadına vardı. Böylece Defne Tarihi’ne bir ilk daha eklendi, hiç tanımadığı kişiler ile benden ayrı olarak, sorun yaşamadan 1,5 saat kadar geçirdi.

Evdeki alet edevatlar ile yapılan müzik aletleri de Defne’nin pek hoşuna gitti, kendini deneyimlemekten alıkoyamadı.