Epey süredir sosyal medya buluşmalarından uzak kalmıştım. Bugün Defne Bebek ile ilk kez bir buluşmaya katıldık. Hatta sabote edip hafif çaplı diş buğdayı kutlamasına bile çevirdik ortamı. Sevgili Gisi Tasarım Gizem ve Yemekçinin Mekanı Nazlı, profesyonellere taş çıkartacak bir organizasyon hazırlamışlardı. PR ajanslarının düzenlediklerinin ayarında, pek çok dijital ajansın yaptığı buluşmaların üstünde performans sergilediler. Meslek yaşamım sürerken onlar gibi iş arkadaşlarım olmasını isterdim doğrusu, emeklerine sağlık. Ayrıca Dikmen Vadisi’ne tepeden hakim olan Keyfi Bistro’yu tercih etmeleri, yeni bir semt ve mekan görmemize neden oldu.

Diş buğdayı pişirdiğim için hazırlıklarımız geceden başladı. Sabah Defne Bebek yıkandı, süslendi. Ne de olsa günlük sosyal aktivitemiz Çağdaş Market ziyareti dışında bir hareketlilik olacaktı hayatımızda. İstanbullu’m Yasemin’im ve ne zamandır tanışmak için fırsat kolladığım Aslı’m ile elele mekana geldiğimizde Ankaralılar’ın genel olarak dakik olduğunun farkına vardım.

Adeta ısıran soğuk bu sabah da hissettirdi kendini bize. Bir yandan güneşi takip ederken diğer yandan da Ankara’da yaşayan bazı blog yazarları ve instagram kullanıcılarını tanıma fırsatı yakaladım. İstanbul’daki buluşmalardan alışkın olduğum üzere derin sohbetler etmek ve bol bol fotoğraf çekmek mümkün değildi benim için. Yanımda fotoğraf makinem olmadığı için kendimi bir nevi çıplak hissettim desem abartmış olmam. Neyse ki Gizem, Aslı, Yasemin ve Şükran sağolsun. Onların eseri fotoğraflar ile buluşmayı, sosyal medya kanallarımda görsel olarak da paylaşma imkanı buldum.

Zaman su gibi akıp geçti ve Butik Rabia’nın hazırladığı el emeği göz nuru hediyelerin çekilişinin ardından diş buğdaylarımızı ikrama sıra geldi. Defne Bebek’in önüne gelecekteki mesleğini belirlemeye yönelik sembolik nesnelerin bulunduğu tepsi geldi. Buluşmaya toplu fotoğraf çekimi ile son verdik.

Bir dönem sosyal medya ilişkileri yürüttüğüm için markaların İstanbul dışındaki blog yazarlarına yaklaşımlarını biliyorum. Takip edilirlik oranı, içerik, bloğa verilen emek vb. kriterlere bakılmadan genel olarak İstanbul’dakilerle iletişim kurulur. Hatta ellerinde hep aynı liste mi dolaşıyor da aynı isimler katılıyor diye düşünürdüm, bana da üst üste davet geldikçe. Neyse ki son 1-2 yıldır farklı davranan markalara rastlanıyor.

Bugünkü buluşmada, ürünlerini kanaat önderi gördükleri bizlerle paylaşmayı tercih eden markalar Muratbey, Doğadan, Yuva Maya ve Estuz, İstanbul’daki sosyal medya iletişimlerini diğer illere de kaydırmaya başladılar. Hatta görüyorum ki Güllüoğlu da onları takip ediyor. Umuyorum markalar hedef kitleleri olan sosyal medya paylaşımcılarını belirleme konusunda titizlik gösterirler, Türkiye’nin İstanbul’dan ibaret olmadığını bu alanda da anlarlar.