Julia Child’ın yaşamından kesitler içeren Julie&Julia kadar bilinen bir film olmadı Tost. Bununla birlikte ünlü İngiliz Şef, yemek yazarı Nigel Slater’ı takip edenler, filmin onun çocukluk ve ilk gençliğini anlattığı kitaba dayanarak çekilen filmi olduğunu biliyor.
Slater’ın gençlik yıllarını Freddie Highmore canlandırıyor. Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nda çikolata ve şekerlemenin her türüne bulanan Highmore, Tost’ta kabarık, limon kremalı, bezeli tart pişiren delikanlıya dönüşüyor. Fight Club’taki performansı ile mim koyduğum, neredeyse tüm Tim Burton filmlerinde görmeye alıştığımız Helena Bonham Carter da tesadüftür ki bu iki filmde de Freddie Highmore’a eşlik ediyor.
Filmde Nigel Slater’ın 9-17 yaş arasında yaşadıklarına tanık oluyoruz. Yemek pişirmeyi bilmeyen, ev yapımı lezzetlerden uzak duran, konserveleri ısıtıp ısıtıp önlerine koyan, yumuşak başlı annesine çok bağlı. Öfkeli babasının ise kendisini sevmediğini düşünüyor.
Nigel’ın mutfakla ilgili hayalleri; filme adını veren, bildiğimiz tostla ilgisi bulunmayan, tereyağlı kızarmış ekmek dilimlerinin çok ötesinde. Geceleri yorgan altında el feneriyle okuduğu yemek kitaplarındaki lezzetleri annesiyle birlikte hayata geçirme hevesinde. Başarısız kek, spagetti bolonez ve turta pişirme deneyimlerine tanık oluyoruz.
Astım olan annesinin bu dünyadan göçüp gitmesi sonucu kendisine sürekli bağırıp çağıran babasıyla baş başa kalma korkusu gerçeğe dönüşüyor. Bu dönemde en büyük destekçisi komşu çocuğu. Büyümüş de küçülmüş tanımının canlı kanıtı arkadaşının dertleşmeleri sırasında verdiği öğütler dikkate değer içeriğe sahip. Onlardan biri; erkeğin midesine giden yolun yemekten geçtiği. Bu bilgi Nigel için dönüm noktası oluyor, babasının sevgisini kazanmak için ona yemek yapması gerektiğine inanıyor. Kim bilir belki Allah vergisi yeteneğinin yanı sıra baba sevgisini hissetme ihtiyacı, onu başarılı bir şef ve yemek yazarı olma yolunda yüreklendirmiş olabilir.
Mrs Potter, Nigel’ın bu yolunda önemli bir engel oluşturuyor. Başta evi temizlemek, çekip çevirmekle babasının ilgisini çeken bu kadın, filmin ilk devasa, kabarık, iştah açan yiyeceği elmalı pie’yı yaparak Nigel’ın alanına giriyor. Karşı atakta bulunup okulda kızlarla birlikte ev ekonomisi dersini seçen tek erkek oluyor.
Nigel-Mrs Potter ikilisinin en büyük restleşmesi, baba Slater’ın en sevdiği tatlı olan limon kremalı, bezeli tart (lemon meringue pie) yapımında yaşanıyor. Tarifi paylaşmayan kadına inat, kah araştırarak kah Mrs Potter’ı gizlice izleyerek, çokça pişirerek istediği sonuca ulaşıyor. Potter onu tarifini çalmakta suçlarken, babası ise evdeki rekabet ortamında yemek yemekten yılmış vaziyette tatlısını geri çeviriyor.
Nigel, evdeki ortamdan uzaklaşmak için restoranda çalışmaya başlıyor. Restoran sahibinin kısır döngüden çıkmak için başkaldıran oğluyla tanışması babasının ölüm haberini aldığı döneme denk geliyor. Mrs Potter’dan oldum olası nefret eden Nigel, yetiştiği kasabayı terk ederek kısır döngüsünün dışına çıkıyor, Londra’daki Savoy Hotel’in mutfağında yeni bir başlangıç yapıyor. Film ekibinin izleyicilere son sahnedeki sürprizi, Nigel’ı işe alan şefin gerçek Nigel Slater tarafından canlandırılmış olması.
Tost (Toast)
Yönetmen : S.J. Clarkson
Senaryo : Lee Hall, Nigel Slater
Oyuncular : Freddie Highmore, Helena Bonham Carter, Ken Stott, Victoria Hamilton, Oscar Kennedy
İngiltere yapımı, 2010