Annemineli blogunun sahibi Zehra Abla’m, sözüne özüne mim koyduğum büyüklerimdendir. Eksik olmasın, Ramazan’a ilişkin görüşlerini o da paylaştı: ”Rahmetli annem ve babacığımın yaşadığı yıllarda Ramazanda iftarlarda yemeğimizi hiç yalnız yemezdik. Babam mutlaka birilerini davet ederdi. Canım annem de bazen kızardı. Şimdi anlıyorum ki insanın yaşı çoğaldıkça emeğini fazlaca kullanamıyormuş. Yine de o yorgun haliyle iftar sofralarını bir şölene döndürürdü. Sevgili ailem bana öyle meziyetler bıraktı ki, bugünkü yaşamımda daima bana rehber olmuştur. İnsan olmak için öncelikle vicdanın olmalı, herkese gerektiği kadar değer vermelisin, dostların olmalı onları arkadaşlarından ayırt etmelisin gibi birçok ipuçlarını kullanmaya çalıştım…”
Bugünkü iftar menümüzün tacı, Zehra Abla’mın muhallebili güllacı. Soğuk algınlığının ilacı ilan edilen tavuk çorbası, bu kez tüm gün boş kalan midemizde açılışı yapacak. Ardından bol yoğurtlu etli yaprak sarmalarının tadına bakacağız. Peynir ve biber bence birbirleriyle uyumlu lezzetler. Kırmızı biber dolması, içindeki çeşit türlü peynir, incir ve ceviz parçalarıyla size alışılmadık bir deneyim yaşatacak.
Çok doğru dediğiniz,insan olmak vicdanı da getirmeli yanında.İnşallah büyüklerin kıymeti hep böyle bilinir hele de böyle günlerde onlarla paylaşabilmek ayrı birşey..Bu arada çok güzel görünüyor dolmalar ben çok severim hele de yanında cacık yada yoğurt oh mis gibi!ellerinize sağlık,hayırlı ramazanlar.