Geçtiğimiz hafta Suadiye Zamane Kahvesi’nde gerçekleşen 2. Geleneksel Sofra Buluşması, blog yazarlarıyla Sofra Dergisi ve yemek portalı çalışanlarını bir araya getirdi.

Geleneksel Anadolu kahvehanelerinin çağdaş yorumu olarak tasarlanan Zamane Kahvesi’ne tam anlamıyla bayıldım.

Ferah ve deniz çağrışımlı dekoru içimi aydınlattı. Sofra ve Zamane Kahvesi ekibi bizleri dolu dolu bir brunch menüsüyle ağırladı.

Size bir sır vereyim, Zamane Kahvesi’ndeki çay kaşıklarının dili var, konuşuyorlar, hatta blog açmayı düşünenleri bile var

Buluşmalarda, blogger arkadaşlarla yeniden görüşmek, yeni yüzler ile tanışmak elbette güzel. Bununla birlikte kişisel gelişimimize katkı sağlayan workshoplar ile desteklenen etkinlikler, ne yalan söyleyeyim daha fazla ilgimi çekiyor. 2. Geleneksel Sofra Buluşması, bu özelliğiyle de beğenimi topladı.

Zamane Kahvesi’nin Executive Chef’i Gökhan Tufan, baklava hamuruna sarılı fırınlanmış tavuk ve cezvede Türk kahveli sıcak keki uygulamalı olarak anlattı. Bir süre sonra da bu lezzetler soframıza geldi.

Ardından Sofra Dergisi fotoğrafçısı Erkin Ön ve yemek fotoğrafçısı Mehmet Ateş’in hazırladığı “Yemek Fotoğrafçılığı” workshop’u gerçekleştirildi. Erkin Bey, fotoğrafçılıkta temel konunun ışık bilgisi olduğunu vurguladı, ”Işıkla yazı yazma”nın inceliklerini anlattı. Ön ve Ateş, yemekleri, pırıltılı, taze ve lezzetli göstermenin -mütevazi olmayacağız, gerçekte de öyleler tabii - püf noktalarını paylaştılar.

Sofra ekibinden Selma Şen ve Erkin Ön’ü, geçtiğimiz hafta “Film yemekleri” çekimi için evimde konuk etmiştim. Keyifli geçen saatler boyunca onlardan yemek fotoğrafı çekmeyi yakınen öğrenmiştim. Yemeği parlak göstermek için yağ sürmek püf noktalarından sadece biri. Aynı zamanda tasarım yapmak için bol miktarda kombinli kumaşlarım olması gerektiğini anladım. Hatta şimdi bu eksiğimi tamamlamak için Salı pazarına parça kumaş seçmeye gideceğim. Eve gelip çeyizimi karıştırıp eski mendillere, işlemeli örtülere bakmak da ikinci işim olacak.