Zeyneple blogunun sahibi Zeynep Çeşmeci’yi tanıyanlar bilir. Bir araya gelip de kahkahalarla gülmediğimiz bir gün olmamıştır. Hem hali tavrıyla neşelendirir hem de esprileriyle gülmekten kırar geçirir. Ramazan anısı da yine iz bırakacak cinsten. Şimdi Zeynep’imin çocukluğuna gidiyoruz: “İnanmayacaksınız ama çocukluk dönemlerimi iştahsız ve aşırı zayıf olduğum için sürekli doktor konrolü altında geçiriyordum. Heyecanla beklediğim Ramazan ayı geldiğinde ‘Ben de oruçluyum’ demek için acayip sabırsızlanıyordum. İlk sahura kalkışımı, heyecanımı, mutluluğumu ve camdan kimlerin ışığı yanıyor diye sağı solu röntgenlediğimi hiç unutamam…

Güle oynaya ballı sütümü içip karnımı doyurup duamızı da ettikten sonra bütün bir gece uykumda oruç tutacağımı, niyetimin çok önemli olduğunu uzun uzun anlattı annem bana. Çok ciddi anlattığı için ben de çok ciddi bir görevi üstlenmenin huzuruyla her gece sahura kalkıp karnımı doyurup sonra da mışıl mışıl uyuyordum. Sabah olunca da sağda solda gururla oruçlu olduğumu söylüyordum.

1 ay sonra uykumda tuttuğum oruçlarım sayesinde biraz kanlandım, canlandım, iğnelerimde azaldı tabi… Upuzun bir süre bütün ev halkı, hatta mahalle uyurken bile annem beni sahura kaldırmaya devam etmişti. O sene Ramazan çoook uzun sürmüştü.

Annemin beni incitmeden, heyecanımı kırmadan her gece aynı ciddiyetle oyununu sürdürmeye devam etmesini, benim onu nasıl ciddiye aldığımı şimdi gülümseyerek anlatıyorum sizlere…Herkese hayırlı ve sağlıklı Ramazanlar dilerim…”

İlahi Zeynep! Bakalım tarifimiz yüz güldüren türünden mi? Tavuklu kuru bamya çorbası ile orucumuzu açıyoruz, Allah kabul etsin. Tavuk yemeye devam, fırında tavuk kanadı alır mıydınız? Zeynep’imin yaptığı zeytinyağlı yaprak sarmaları kalem misali. Son olarak susuzluğu kesen, hazımsılığı gideren armut ile yapılmış kompostumuzu yiyoruz.