23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her geçen yıl nasıl da farklı kutlanıyor, durun bir dakika “kutlamak mı?” hayır kutlanmıyor, öyle geçip gidiyor. Türkiye’nin dört bir yanında bayram havasında kutlandığı günler çooook geride kaldı. Atatürk’ün armağan ettiği bayram, çeşit türlü sebep öne sürülerek, ideolojik çıkarlara alet oluyor. Allah sonumuzu hayır ede!
Bu yıl da bayram günü pazartesiye denk geldiğinden hafta sonu ile birleşsin, bırakın millet bayram yerine tatil yapsın diye düşünülmüş bazı okullarda. Eh olacağı buydu! Önemsemeyelim biz bu değerleri olur mu, çocuklarımıza önemini anlatmayalım? Böyle böyle değerimiz filan kalmasın, günün biri 4 Temmuz’u filan kutlayalım güle oynaya!
Neyse aslında amacım güzelliklerden, çocuklardan söz açmak. Onlarla zaman geçirmeye bayılırım. O birkaç saat içinde beynim tekrar çocuk bakışını, masumiyetini anımsar diye umut ederim.
Bu yılki çocuk bayramımda 7 pırıl pırıl, enerjik, minik arkadaşımla bir araya geldim. İglo’nun EKS Mutfak Akademisi’nde düzenlediği etkinlikte minik şefler tezgah başına geçti. Somon köfte ve narenciye soslu salatayı kendi elleriyle yapıp yiyip sonra da muzlu pudinglerini hüplettiler.
İçimdeki Kelebekler bloğunun baş kahramanı Derin ile İglo’nun buluşmasında tanışma fırsatı buldum. O ki dünyanın ışıklarının nereden yandığını öğrenmeye çalışan kahramanım 🙂 Bloğu okurken büyüdü gözlerimin önünde. Çiçek gibi, naif küçük bir hanımefendi oluvermiş, maşallah ona ve diğer miniş arkadaşlarıma. Belli mi olur günün biri aralarından şef, bilemedin yemek blog yazarı da çıkar!